İstanbul ve Los Angeles arasında bir karmaşa… Çocukluk döneminde tanık olduğu bir kaza ile obsesif ruh halinden kurtulamayan Giray’ın, aynadaki suretini tanımayacak hale gelene kadar yaşadıkları… En masum duygusu Ceylin’e ihaneti ve unutmak istediği ne varsa sürüklendiği esareti…
‘‘Hava kapalı olduğu için günün saati belli değildi, şimdiye dek sabah erkenden şirkete giderdi, şoföre:
‘Saat kaç?’ diye sordu. Sağdan soldan araç gelmediğinden emin olduktan sonra şoför kolundaki saate bakarak:
‘15.30 efendim’ dedi
‘Hava yağmurlu olduğu için kapalı, saati kestiremedim’ diyen Giray camdan dışarı bakmaya devam etti. Bir kaç dakika sonra:
‘Bugün geç kaldık sanırım şirkete gitmek için, saat kaç?’ diye sordu. Şoför, bu sorunun ciddi olup olmadığını anlamak için aynadan Giray’a baktı, merakla cevap bekliyordu. Tekrar yolu kontrol ederek saatine baktı.
‘15.40 efendim’ dedi, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunun farkına vardı ve tam soracaktı ki araba teklemeye başladı, şoför kaza yapmamak için yolun en sağına doğru geçti ve yavaşlayarak durdu.’’