Bazı insanlar vardır varlığı rahmet olan; yağmur gibi, su gibi. Ama “gibi” işte. Aslında ne tam suya ne yağmura benzerler. Yağmur da su da bir ölçüye tabidir => Azı yarar, ortası karar, çoğu zarar... Hâlbuki onlara kanamazsınız da doyamazsınız da. Bir kere sirayet etmiştir her şeye. O varken her şey hiç olmuş... O yokken her şeyde biraz o var gibi olmuş ve o yokken her şeyden bir şey eksik olmuş! Böylece o, Rabbini kula hatırlatan en güzel sebep olmuş.
Şimdi Rabbim, O’nun yüreğimde olduğu hangi güne ne kadar şükretsem, rahmetine cevap olur? Peki, her güne şükür olsun. Amma sen ki vahyin iniş gününü âleme rahmet kıldın, anmamızı istedin; ben de oradan kısmen yol aldım ve O’nun başlangıcı olan bugüne kayıtsız kalamadım. O’nun ilk nefesine karşılık, sadece durmayı, susmayı kendime konduramadım.
Şimdi her gün bir yağmur tanesi, bugün de deniz olsun; her günler bugüne yağsın ve ben, bu gün yağmurdan ıslanmamak için denize gireyim. Ve sonra yine her günler her gün olsun...