Şiir, aklın ürünü değildir. Şiir, duygunun gönül aynamızdaki karşılığıdır.
Şiir için “esrarlı bir ahenk ve mana sentezi” diyenlerin sözüne ilaveten, “Şiir nesnenin görünür yanından bakarak, görünmez yanını sezme sanatıdır” diyebiliriz.
Başkaları perdeyi anlatırken, şair, perdenin arkasını dillendirir.
Şairler zaman ve mekana bağlı kalmazlar. Rakamlarla fazla işleri olmaz. Onlar ruh dünyasından derledikleri kelimeleri gönül gergefinde işleyerek, bulunanın değil, aranılanın peşinden akıp giderler.
Şiir fazlalığı götürmez. Şiir çirkinliği taşımaz. Usul, erkân ve adabın dışına taşmamalıdır…
Şair herşeyden önce insandır. Onun gönül tezgahından geçen herşey kıvraklaşarak kıvama gelir. Şair uyum avcısı, şiir de kainattaki mükemmelliktir. Şair bu mükemmelliğe yaklaşabildiği oranda başarılı sayılır…