Asrımız alimlerinden Ahmed Hamdi Aksekili, 1887 yılında Akseki’de dünyaya gelmiştir. İlk derslerini babası Mahmud Efendi’den alıp, Kur’ân-ı Kerîm’i hıfzetmiştir. Çocukluğunda ve gençliğinde çeşitli hocalardan dinî ilimler tahsil edip, talik yazmayı ve mühür kazmayı öğrenmiştir. İlerleyen yaşlarında yüksek tahsil yapmak üzere İstanbul’a gelen Ahmed Hamdi Hoca, tahsili boyunca Mehmed Akif’ten Arapça dersleri de almıştır. Daru’l-Fünun Ulûm-i Âliye-i Dîniye, Daru’l-Hilafeti’l-Âliye ve Medresetü’l-Mütehassısîn’de tahsilini yüksek derecelerle tamamlayarak dersiamlığa yükselmiştir. Çeşitli camilerde kürsü şeyhliğinin yanında çeşitli okullarda psikoloji ve sosyoloji dersleri okutmuştur. 1947’den öldüğü tarih olan 9 Ocak 1951’e kadar Diyanet İşleri Başkanlığı yapan Ahmed Hamdi Aksekili, İslamî meseleleri vâzıh bir şekilde açıklayan pek çok eser kaleme almıştır.
Ahmed Hamdi Aksekili Hoca’nın Asr Sûresi Tefsiri isimli eseri, sûrede yer alan “hakkı tavsiye etmek” ve “sabır” kavramlarına açıklık getiren önemli bir tefsir çalışmasıdır. Hoca eserde, Asr Sûresi’nin herkesin anlayabileceği bir dille tefsirini yaparken, nicedir yanlış anlamlandırdığımız kavramları da aslına ircâ etmektedir. Hoca’nın kitapta yer alan şu önemli tesbiti, bu küçük tefsir hakkında fikir vermektedir: “Kayıtsız-şartsız her musibete katlanmak, Kur’ân’da övülen sabır değildir. Esasen sabır, ‘şeriatın ve aklın gereklerine karşı nefsini hapsetmek; (kendini şeriatın ve aklın emrettiği şeyleri yapmaya, nehyettiği şeylerden de kaçınmaya hasretmek)’ demek olduğuna göre, bunun manası, ne olursa olsun boyun büküp katlanmak değil, ‘göğüs germek’ [direnmek] demektir