Alemre rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimiz, Allah’ın dinini tebliğ etmek, insanları hidayete erdirmek ve karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için canla-başla çalışıyor, gece-gündüz demeden gayret gösteriyordu. Erkek-kadın, genç-yaşlı, zengin-fakir ayrımı yapmaksızın herkes O’nun hedef kitlesiydi. İnsanların hidayete ermesi onu mutlu ediyor, inanmamaları ise çok üzüyordu. Bu gerçeği Kur’an-ı Kerim şöyle ifade ediyor;
"Ey Muhammed! İnanmıyorlar diye nerdeyse kendine kıyacaksın” (şuara 3)
İşte Efendimiz (a.s)’in bu tebliğ hizmetinde Kur-Anı Kerim2den sonra en önemli destek kendisinin vahiy destekli olan inci gibi sözleri (hadisi şerifler) ve hutbeleri olmuştur. Rabbimiz "Onlara öğüt ver, kendilerine tesirli sözler söyle.” (Nisa 63) emrini vermiştir. Bu emre uyan hatipler hatibi efendimiz, hitabeti ile gönülleri fethediyor, kitleleri etkiliyordu. Çünkü onun sözleri en beliğ ediplerin sözlerinden daha etkiliyidi. Çünkü o özlü söz söylemekle desteklenmişti.
Medine minberinden kainatı kuşatan bu hutbeler kıyamete kadar etkisini ve yol göstericiliğini sürdürecek, gönül kapılarını sonuna kadar açmaya devam edecektir. Söz sultanının ve raşit hilafelerinin hutbelerinden istifade edilmesi dileğiyle.